Kenarları yanmış siyah beyaz fotoğrafların.Geçmişi koklamak istemiş belki biri yanık teninde gene geçmişin.Bir de acı çektirmek asıl gayesi yüz üstü bıraktığı için sefil geçmişine.Ondan hırsı zaten siyahla beyaza.İçine çekerken yanık kokusunu en zarif oksijende dahi bulanmamış bu derece kafası.Mest olmaktan dönmüş başı çevirmiş parmaklarında küçük dünyasını.Etekleri fırfırlıymış ama.Bir de turuncu.Güneşten çalmış rengini güneşin haberi bile olmamış.Sadece görüşürüz demiş boz renkli sabahımda.Tehditvari.
Sancı sanrı üstüne.Üst üste yığılmış tozlu kitaplar misali.Her birinin tozunu alırken hapşıracak,salyalarıyla lanet edecek küçük kız masallarına.Öfke şırıngayla işlenmiş ne de olsa ince damarlarına.Gene ucu kalın şırıngalarla çekecek damarcıklarından bu kez neşterde nefretle.Yüksek dozdan ölecek bile bile.Öldürecek içindeki beyazlığı.Dileği kahve kokulu karanlık.Kraliçe olduğu tek dünya.Terk-i diyarda kralı telveli karanlığı.Masumiyet kıs kıs gülmekte arka bahçelerde.
Diş telleri var ellerinde.Çekip alırken canı daha çok yanmamış minik dostunun çocuk alaylarından.Şimdi onun dişlerine geçirecek aynı telleri sırf düzeltmek için rastlantısal karakterini minik dostunun.Miladı bu olacak öfkesinin.Unutmayacak çocuk acımasızlığını.
Bir yandan erirken diğer yandan kırmızı balıklı kovasında biriktirecek damlalarını.Sonsuza kadar sayacak tek tek.Sonsuza vardığında usanacak saymaktan.Bu defa öfkesi ilkokul öğretmenine sırf sayıları öğretti diye.Bir gün gözyaşlarını da böyle saydığında anlayacak sonsuz sonsuz işte.
Bu Blogda Ara
12 Ağustos 2010 Perşembe
2 Ağustos 2010 Pazartesi
04:04
Gecemin ortasına tam ortasına düşen muhtıra gibisin.Sabaha karşı darbe olmalı belki,içimdeki monarşin yıkılmalı artık.İçim reddi hakim.Sayfalar çevriliyor ama en baştakilerle aynı yazılanlar.Bir adım ileriye gitmek hayalimde bile yok en fenası bir adım sonrası görünmüyor,sisten uçurum olmalı.Sesin yok yüzün en derin çzigilerine kadar hayalimde.Gerçekler yanı başımdan teğet geçiyor hayaller en cezbedici dünyam benim.Kare kare tüm resimler aç kapa aç kapa gözlerimin önünde.Acından zevk almaya başlıyorum yavaş yavaş.Umut edersem en fenası ama.Sensiz nasıl geçiyor zaman bana sormalısınn bir ara.Uyumadan önce anlatmalıyım delinin masalları tadında.Uykuya daldığında her çocuk gibi bitmemiş olmalı henüz masalım.İşin tuhaf yanı her gece aynı masalı dinlemek istemen.Masalları sevmediğin halde hem de.Hani ufak bir sapmayla çakmağın ateşi en yükseğe çıkar saçın başın alev alev yanma derecesine gelir ya.Bana da lazım olan o işte.Ufacık bir sapmayla alev alevv olmalı zihnim.İplerim kimin elinde bir bilseydim ya.Gözümün altındaki çizgiler derinleştiğinde olur da bir gün biri sorarsa hikayesi ne diye seni anlatmayı planlıyorum.Bir de babamı olmadı hadi hiç olmadı diyelim bir de annemi.İlla ki bir hikaye bulurum da en gerçeği ne derlerse hayallerimden bahsederim belki.Eşiklerimin ibresi şaşkın ne de olsa tıpkı zaman kavramım gibi.Bir yarasalar bekliyor geceyi bir de ben.onların sebebi var oluş benimki yeniden doğuş.Gün batımına vurgunum ben.Çatlak bir dalganın enfes sesi misali.Denizden gelen herşey kabulümdür ne de olsa.Gururumun inadı tuttu.Huyumdur bilirim.Ne dediysem o hatunlardan değil de buna inanıyorum olanlardan.
-Nasıl birşey biliyor musun?Gece yatıyorum 4-5 ama.Sol yanımda seni hayal etmeye o kadar alışmışım ki.Sol yanıma dönemiyorum artık hep sağ tarafıma dönüp uyuyorum. ( Çok eksik var bu cümlede birincisi uyuyamıyorum ikincisi tekrar sol yanıma dönüyorum,kötü alışkanlıklar hemen terk edilemiyorlar zevklerinden dolayı.)
- ... ( derin sessizlik )
-Nasıl birşey biliyor musun?Gece yatıyorum 4-5 ama.Sol yanımda seni hayal etmeye o kadar alışmışım ki.Sol yanıma dönemiyorum artık hep sağ tarafıma dönüp uyuyorum. ( Çok eksik var bu cümlede birincisi uyuyamıyorum ikincisi tekrar sol yanıma dönüyorum,kötü alışkanlıklar hemen terk edilemiyorlar zevklerinden dolayı.)
- ... ( derin sessizlik )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)