Kenarları yanmış siyah beyaz fotoğrafların.Geçmişi koklamak istemiş belki biri yanık teninde gene geçmişin.Bir de acı çektirmek asıl gayesi yüz üstü bıraktığı için sefil geçmişine.Ondan hırsı zaten siyahla beyaza.İçine çekerken yanık kokusunu en zarif oksijende dahi bulanmamış bu derece kafası.Mest olmaktan dönmüş başı çevirmiş parmaklarında küçük dünyasını.Etekleri fırfırlıymış ama.Bir de turuncu.Güneşten çalmış rengini güneşin haberi bile olmamış.Sadece görüşürüz demiş boz renkli sabahımda.Tehditvari.
Sancı sanrı üstüne.Üst üste yığılmış tozlu kitaplar misali.Her birinin tozunu alırken hapşıracak,salyalarıyla lanet edecek küçük kız masallarına.Öfke şırıngayla işlenmiş ne de olsa ince damarlarına.Gene ucu kalın şırıngalarla çekecek damarcıklarından bu kez neşterde nefretle.Yüksek dozdan ölecek bile bile.Öldürecek içindeki beyazlığı.Dileği kahve kokulu karanlık.Kraliçe olduğu tek dünya.Terk-i diyarda kralı telveli karanlığı.Masumiyet kıs kıs gülmekte arka bahçelerde.
Diş telleri var ellerinde.Çekip alırken canı daha çok yanmamış minik dostunun çocuk alaylarından.Şimdi onun dişlerine geçirecek aynı telleri sırf düzeltmek için rastlantısal karakterini minik dostunun.Miladı bu olacak öfkesinin.Unutmayacak çocuk acımasızlığını.
Bir yandan erirken diğer yandan kırmızı balıklı kovasında biriktirecek damlalarını.Sonsuza kadar sayacak tek tek.Sonsuza vardığında usanacak saymaktan.Bu defa öfkesi ilkokul öğretmenine sırf sayıları öğretti diye.Bir gün gözyaşlarını da böyle saydığında anlayacak sonsuz sonsuz işte.
ilhan irem hiç bu kadar yakından söylememişti ' her şeyin bir sonu varsa ayrılılarında sonu var bir gün çıkıp geleceksin içimde bir ümit var yeniden seveceksin 'küçük kırmızı balık bir gün anlaycak belki de sonsuzla sonun aynı gün doğduğunu ama o günde biriktirecek damlaları lacak mı . eline sağlık cnm ...hb
YanıtlaSil