Bu Blogda Ara

15 Aralık 2010 Çarşamba

Gri

Ağzından çıkacak kelamlara merakım.İradeni ölçtüğün değişkenlerle niyetim.Hangisine değer verirsen en yüksek çıkacak bakalım eşitliğin?Hadi durma beraber ölçelim.İçinden geçenleri bir nefeste söyleyebilecek misin?
Gözlerini kapattığında öyle anılar geçiyor ki gözünün önünden için kusmalarla boşalıyor ancak.Kustuğun kap saydamdan ama.Ne rengi ne de kokusu var.Ne ebatı ne şekli.Ne ismi ne sıfatı.Bildiği tek birşey var çıplak gerçekliği.O yüzden saydam,renksiz,kokusuz,ebatsız,şekilsiz,isimsiz ve sıfatsız.Sanki kaymaklı bir süt içirmişler de sıcak sıcak.O kaygan kaymak boğazına yapışmış.Yapışık kalmış orda.Miden reddetmiş saf sütü.Miden reddetmiş yüzü olanları.Öyle işte çalkantılı ruhun.Ne evveli var ne ahiri.Kelamların ilginç mi?
Sütle olan dostluğunun aksine hayatın kaymak tadında geçmiş aslında.Geçmiş her gün selamladığın o köşedeki dilenci gibi gözünde.İçin acıyarak baktığın ama asla acımamam gerektiğini bildiğin.Engel olamıyorsun asla.Dilencinin gözleri sende,seninkiler onda.Binlerce yakarış ardından ufak da olsa değerler var bana diye.Onu çirkinleştiren gözlerin aslında.Gözlerinle biçtiğin deli gömleği var üstünde aslında içinde padişah kaftanı.Kaçarak daha çok yaklaşıyorsun adım adım nefes nefes.Elleri hep omuzlarında.Gölgesi hep ensende.
Karanlığı hep zihninde.Hişş sakin ol sağ tarafında oturuyor.Şizofrenik bir bağımlılık değil mi seninki?
Merhaba!Her gün sabahtan akşama kadar süren bir mesaim var bu köşede.Kar kış yağmur yağış bilmeden hem de.Her gün onu bekliyorum.En güzel kıyafetlerimi giyip tam tekmil dikilirim bu  köşeye.Her gün onu beklerim kırmızı topuklu ayakkabılarımla.Her gün önümden geçer,göz göze geliriz.Sessiz olur elinden geldiğince.Neredeyse nefesini bile tutar.Uyuyan bir bebeği uyandırmamak istercesine.Kaçar gibi geçer yanımdan.Bana bakmak istemez sanki,aklı bendedir bilirim,hissederim.Dokunmak isterim ona,kırmak camdan zırhını.Elinden tutup götürmek en gerçeğe en güzele.Reddeder bendeki ben gözlerini.Bilir kendim olduğunu gene de reddeder.Hep kaçak hep göçebe sanki.Biliyorum beni dilence şeklinde gördüğünü.Her gün gözlerinin içindeki yansımamı görüyorum.Dehşete kapılıyorum.Tüylerim havada.Üzülüyorum bolca.Geçmiş diyorum kaçmak istediği geçmiş sadece.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder